Yenilendi
MENÜ  
  ANA SAYFA
  BİTKİSEL ÜRETİM VE YETİŞTİRİCİLİK
  MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİ
  ORGANİK TARIM
  HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ
  SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ
  TARIMSAL DESTEKLEMELER
  TEKNİK BİLGİLER
  MEVZUAT
  TEŞKİLAT YAPISI VE HİZMET STANDARTI
KOYUNCULUK

                                                                    KOYUNCULUK

*Damızlık Seçimi     *Sürüden Ayrılması Gereken Koyunlar     *Damızlık Koç Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar

*Koyunlarda Üreme Ve Döl Verimi     *Koça Verme     *Kızgınlık (Koça Gelme)     *Kızgınlık Belirtileri     *Koyunlarda Sağım

*Koyunlarda Beslenme     *Damızlık Koç Bakımı     *Kuzu Büyütürken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar

*Yoğun Kuzu Besisi ( Entansif)     *Süt Kuzusu Besisi     *Koyun Beslenmesinde Dikkat Edilecek Konular

*Ağıl Yeri Seçiminde Dikkat Edilecek Konular     *Ağıl Yapımında Dikkat Edilecek Konular     *Ağıl Alan Hesabı

*Hastalık ve Zararlılar

 

 

KOYUNCULUK

 

Koyun et, süt, yapağı, deri ve gübreleri ile insanlara ekonomik güç veren önemli bir hayvandır.

Hem çiftçi hem de ülke ekonomisini kalkındırmak için koyunculuğun yaygınlaştırılması gereklidir. Ama bakım ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, öte yandan koyunların saf yetiştirme ve melezleme yolu ile ıslah edilerek verimliliğin artırılması şarttır.

Öyleyse koyunculuğun doğal ve ekonomik koşulların gerektirdiği yönde gelişebilmesi için, mevcut yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi ve yetiştiricilerin yenilikleri bilmesi ve uygulaması gerekir.

Koyunculuk yapmaya karar verdiğimiz takdirde öncelikle yaşadığımız bölgeyi iyi tanımamız ve ona göre uygun ırkla çalışma yapmalıyız.

Genel olarak Anadolu’nun iç kısımlarında yağlı kuyruklular, denize yakın bölgelerde ince kuyruklular yaygındır.

Yağlı kuyruklu koyunlar Morkaraman, Akkaraman, Dağlıç ve İvesidir. İnce kuyruklu koyun ırklarımız ise Kıvırcık, Sakız, Karayaka ve Merinostur.

MORKARAMAN: Genel olarak Doğu İllerimizde yetiştirilir. Vücut renkleri kızıldan mora kadar değişmekte baş, burun, karın altı ve bacaklar çıplaktır. Yağlı kuyrukludur. Anaçlarda canlı ağırlık 50-60 kg, süt verimi 50-60 Litre kirli yapağı verimi 2-2,5 kg. olup her 100 koyundan 95-105 kuzu alınmaktadır. Süt kesiminden sonra 3 aylık besleme ile 20-25 kg. karkas alınabilir.

 AKKARAMAN KOYUNU: Batıda Eskişehir ve Kütahya’dan başlayarak Doğuda Sivas’a kadar, sahil bölgeleri dışında Orta Anadolu’da ve geçit bölgelerinde yetişir. Bunlarda vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Ağız, burun, göz çevresi, kulak ve ayaklarda siyah lekelere rastlanır. Yağlı kuyrukludur. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-45 kg. süt verimi 50-60 Litre kirli yapağı verimi 1,5-2 kg.dır. 100 koyundan 100-110 kuzu alınır. Süt kesiminden sonra 3 aylık besleme ile 20-22 kg. karkas verebilir.

 DAĞLIÇ KUYUNU:  Sakarya nehrinden başlayıp Ege Bölgesinin kıyı İllerine kadar uzanır. Vücut beyaz renkli, kaba karışık yapağı ile örtülüdür. Ağız, burun, göz etrafları ve ayaklarda siyah lekeler görülür. Erkekler helezoni boynuzlu, dişiler boynuzsuzdur. Kuyruk yağlı olup kalp şeklindedir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg., süt verimi 40-50 Litre, kirli yapağı verimi2-2,5 kg.dır. 100 koyundan 90-100 kuzu alınır.

 SAKIZ KOYUNU:  İzmir İlinde özellikle Çeşme İlçesinde yetişir. Vücut beyaz renkli, kaba-karışık yapağı ile örtülüdür. Baş ve bacaklarda siyah lekeler vardır. Erkeklerde kuvvetli, kıvrımlı boynuz bulunur. Dişiler boynuzsuzdur. Uzun yağsız kuyrukludurlar. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-45 kg., süt verimi 120-180 Litre dir. 100 koyundan 180-200 kuzu alınır. Bu yöre dışına çıkarıldığında bu verim alınamamıştır.

 KIVIRCIK KOYUN : Trakya ve Marmara’nın Güneydoğusundaki İllerde Ege Bölgesinin Manisa, İzmir, Aydın İllerinde yetişir. Vücut beyaz renklidir. Erkeklerde beyaz renkli kıvrımlı boynuz olup, dişiler boynuzsuzdur. İnce uzun kuyruğu vardır. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 40-42 kg., süt verimi 60-90 Litre, kirli yapağı verimi 1,5 kg. dır. 100 koyundan 110-130 kuzu alınmaktadır. Et kaliteli olup, süt kesiminden sonra iki aylık besleme ile 17-18 kg. karkas verebilir.

 KARAYAKA KOYUNU: Karadeniz kıyı şeridinde özellikle Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Tokat İllerinde yetiştirilir. Vücut beyaz renkli kaba yapağı ile örtülüdür. Erkeklerde kalın kıvrımlı boynuzlar olup, dişilerde boynuz yoktur. Kuyruk yağsız ince ve uzundur. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg., süt verimi 40-45 Litre olup, kirli yapağı verimi 1,5-2 kg.dır.

 İVESİ KOYUNU: Suriye sınır boyunda Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay İllerinde yetişir. Baş ve bacaklar kahverengi vücudu ise beyazdır. Yağlı kuyruklu koyunlardır. Erkekler boynuzlu, dişiler boynuzsuzdur. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 44-48 kg. süt verimi 90-155 Litre, kirli yapağı verimi 2-3 kg.dır. 

KARACABEY MERİNOSU: Balıkesir, Bursa yörelerinde yetiştirilir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 55-70 kg., süt verimi 50-55 Litre, kirli yapağı verimi 3,5-4 kg.dır. 100 koyundan 125-130 kuzu elde edilir. Vücut beyaz renkli kuyruk ince uzundur. Erkeklerin çok azında boynuz görülür, dişiler boynuzsuzdur.

 KONYA MERİNOSU: Vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Erkek ve dişiler boynuzsuzdur. Kuyruk yağsız ince ve uzundur. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 54-56 kg., süt verimi 40-50 Litre, kirli yapağı verimi 3,6-3,8 kg. olup, 100 koyundan 130-140 kuzu alınır.

 MALYA KOYUNU: Vücut beyazdır. Baş ve bacaklarda siyah lekeler bulunabilir. Yarım yağlı kuyruklu koyunlardır. Ancak koyunlarda canlı ağırlık 45-50 kg.dır, kirli yapağı verimi 2,4-2,8 kg.dır.

 GÖKÇEADA KOYUNU: Gökçeada ve Çanakkale çevresinde yetişir. Beyaz yapağılı ince uzun kuyruklu, küçük cüsseli bir ırktır. Erkekler boynuzlu, dişiler boynuzsuzdur. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 35-40 kg.dır, süt verimi 50-60 Litre, kirli yapağı verimi 2-2,5 kg.dır.

 TUJ KOYUNU: Türkiye’nin Kuzeydoğu İlleri Kars, Ardahan ve Iğdır bölgelerinde yetiştirilir. Anaç koyunlarda canlı ağırlık 38-42 kg., süt verimi 55 Litre, koçlarda yapağı verimi 3-5 kg.dır.

 HERİK KOYUNU: Sivas, Amasya, Sinop, Samsun, Trabzon ve Çorum İllerinde dağlık bölgelerde yetişir. Küçük cüsseli erkekler boynuzlu, kuyruk yağlıdır.

 HEMŞİN KOYUNU: Karadeniz sahillerinde Artvin dolaylarında yetişir. Kahverengi olmalarına karşın siyahları da vardır. Et ve yapağı kalitesi düşüktür. 

TAHİROVA KOYUNU: Ege ve Marmara Bölgesinde yetişir. Melezdir. Yavru ve süt verimi yüksektir.

 ÖDEMİŞ KOYUNU: Batı Anadolu’da Ödemiş çevresinde yetişir.

 DAMIZLIK SEÇİMİ:  Bölgemize göre yetiştiriciliğini yapacağımız koyun ırkını seçtikten sonra iyi bir damızlıkla işe başlamak başarıyı arttıran en önemli şartlardan biridir.

 Seçilen damızlık; - Vücudu düzgün ve kusursuz, - Kendi ırkının özelliklerini taşıyan, - Yüksek verimli, hastalıksız, döl verimi yüksek ve uzun ömürlü olmalıdır. 

Damızlık olacak etçi koyunda mümkün olduğu kadar büyük, derin geniş ve dolgun bir vücut yapısı gözlenmelidir. Baş kısa ve geniş, boyun kısa ve kalın olmalıdır. Göğüsün geniş derin ve kaburgaların mümkün olduğu kadar dışa dönük olması istenir. Bol et veren sırt, bel ve sağrının düz bir hat oluşturması ve olabildiğince geniş olması istenen etçi özelliklerdendir.

 Damızlık sütçü koyunlarda kemikler ince boyun uzun vücut yüksek ve uzundur. Sağrı uzun ve arka bacakları arası büyükçe memeye yer verecek şekilde olmalıdır. 

Karın nisbeten gelişmiş memeler yeter büyüklükte ve bezel meme özelliğindedir. Baş kuru, asil ve zarif yapıda olmalıdır. Kulaklar büyük ve nisbeten sarkıktır. Süt verimi ile tanınmış ırklar boynuzsuz veya zarif boynuzludur.

 Koçun yumurtaları ne kadar büyükse döllenme kabiliyeti o kadar iyidir. 

SÜRÜDEN AYRILMASI GEREKEN KOYUNLAR

 - Dişleri ve tırnakları bozuk olanlar

 - Çok yaşlı, çok zayıf koyunlarla kavruk kalmış koyunlar

 - Kısır koyunlar, çok az süt verenler

 - Yapağı kısa, seyrek ve dökülüyorsa

 - Özellikle Merinos ve kıvırcıklarda lekeler varsa

 - Yapağı körü varsa

 Bu tip koyunlar sürüden atılırlar.

 DAMIZLIK KOÇ SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 

- Kuvvetli ve sağlıklı olmalı

 - Irkın bütün özelliklerini göstermeli 

- Canlı parlak bakışlı ve hareketli olmalıdır

 - Yumurtalıklar torbaya inmiş olmalıdır

 - Yapağısı kendi ırkının özelliklerini taşımalı

 - Bacaklar kısa ve düzgün olmalıdır

 - Sağrısına basıldığında çömelmelidir 

Ergin bir koç iyi beslendiğinde ortalama 35-40 koyuna aşabilmektedir.

 KOYUNLARDA ÜREME VE DÖL VERİMİ

 Koyunculukta başarılı olmak, düzenli ve çok miktarda yavru olmaya bağlıdır. Elde edilen yavru sayısı ne kadar çok olursa sürüde iyileşme o kadar hızlı olur. Bu da hayvanın ırkına ve beslenmeye bağlıdır.

 KOÇA VERME: Dişi tokluyu koça vermekte 18 ayı geçmemeliyiz. Sürüdeki koyunlar pratikte 6-8 yaşlarına kadar, koçlar ise 4-5 yaşlarına kadar damızlık olarak kullanılabilmektedir.

 KIZGINLIK (KOÇA GELME):  Koyunlarda kızgınlık genelde mevsime bağlıdır. Kızgınlık 28-30 saat devam etmektedir. Kızgınlık 14-19 günde bir tekrarlanır. Şayet sürüde koç katımı serbest olarak yapılıyorsa koç sürüde en az 35 gün kalmasında fayda vardır. Koç katımında önemli faktör dişilerin kızgınlığa gelmesidir. 20-30 koyuna 1 koç düşünülür.

KIZGINLIK BELİRTİLERİ: Koyunlar meleyerek erkek koyunun yanına sokularak veya birbiri üzerine atlayarak kızgınlığı belli ederler. Bu dönemde ferç şişmiştir, çora akıntısı gelir ve sık sık idrar yapar.

 KOYUNLARDA SAĞIM: Bir koyunda elde edilen gelirin %45’i etten, %15’i yapağı ve yapağıdan, %40’da süttendir. Bu yüzden sağım ve süt üretiminde çok önemli yer tutar.

 Sağımda Dikkat Edilecek Konular;

 - Meradan dönen hayvan hemen sağıma alınmaz. Bir saat kadar dinlendirilir.

 - Sağımda hayvanlara sert muamele yapılmaz

 - Günde iki sağım yapıldığında sabah ve akşam sağımları arası en az 10 saat olmalı

 - Soğuk ve kırağılı günlerde sabah sağımı daha geç sıcak günlerde daha erken yapılır

 - Uzak meradaki hayvanlar olduğu yerde sağılır

 - Sağım seri ve kısa sürede yapılmalıdır. 2-2,5 saatte 100 koyun sağılabilir

 - Sağımdan önce memeler ve kaplar mutlaka temizlenir. 

KOYUNLARDA BESLENME: 

Koyunlarda beslenmeyi dört bölümde inceleyebiliriz.

 1- Koç katımında beslenme

 2- Gebelikte beslenme

 3- Süt veriminde beslenme

 4- Verimsiz dönemde beslenme

 1- Koç Katımında Beslenme : Koç katımından 2 hafta önce başlayarak 6 hafta günde 400 gr. dan başlayarak 700-800 gr.a kadar fabrika yemi veya arpa, yulaf karışımı ile ek yemleme yapılır.

 2- Gebelikte Besleme : Gebelikte ilk üç ay mera iyi ise ek yeme gerek yoktur. Son 45 günde 300 gramdan başlanarak doğuma kadar 800 grama çıkılarak ek yemleme yapılır.

3- Süt Döneminde Besleme : Tek kuzulu koyunlara günlük 700 gr. dane yem karması, ikiz kuzulu koyunlara da 1 kg. dane yem karması verilir.

Verimsiz dönemde mera ve anız otlatması kafi gelmektedir.

DAMIZLIK KOÇ BAKIMI

 - Günde 1 kg. kadar yulaf

 - Her gün biraz yeşillik 

- Yeteri kadar hareket

- Kırkım yapılması

 - Sabahları yemden önce bir tane taze yumurta yedirmeliyiz.

 Bunlar yapılırsa koçların aşım kabiliyetleri yükselir, beklenen verim elde edilir.

 KUZU BÜYÜTÜRKEN ŞU HUSUSLARA DİKKAT EDELİM:

 - Kuzu bölmelerinin altı temiz ve kuru olmalı, hava cereyanı olmamalıdır 

- Kuzu bölmelerinde kuzular sıkışık olmamalıdır 

- Kuzunun anasını emip emmediği izlenmelidir 

- Kuzulara 15 günden sonra kuru ot ve kuzu başlangıç yemi verelim 

- Kuzular meraya çıkmaya başlayınca otlama öncesi bir miktar kuru ot verelim ve mutlaka enterotoksemi aşısını yaptırın.

 YOĞUN KUZU BESİSİ ( ENTANSİF): Önce kuzu büyütme yemine azar azar besi yemi katılır. Sonra her iki yem ayrı ayrı yemliklere konur. Bir hafta geçtikten sonra büyütme yemi kesilir. Besiye alınan kuzular sütten kesilirler. Erkek kuzuların besi kabiliyeti daha yüksektir. O yüzden erkek kuzularla çalışmak daha karlıdır. 

SÜT KUZUSU BESİSİ: Kuzu hem anasını emer hem de bolca kesif yem yer. Kuzulara 2 haftalık olduktan sonra ana sütüne ilaveten yiyebildikleri kadar kesif yem vermeliyiz.

KOYUN BESLENMESİNDE DİKKAT EDİLECEK KONULAR:

 1- Dönemler itibariyle yapacağımız yem değişikliğine yavaş yavaş geçilmelidir.

 2- Mera dönemi başlangıcında meraya çıkış saatleri yavaş yavaş artırılarak devam edilmelidir.

 3- Aşırı çiğ ve kırağının olduğu dönemlerde meraya çıkmadan önce bir miktar kuru ot veya saman verilip ondan sonra çıkarılmalıdır.

 4- Verilen yem ne olursa olsun küflü ve kokuşmuş olmamasına özen gösterilmelidir.

 5- Doğumun hemen akabinde anaya soğuk su verilmemelidir.

 AĞIL YERİ SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK KONULAR

 1- Taban suyu yüksek olmamalı

 2- Meraya yakın olmalı 

3- Meyilli arazi üzerinde olmalı 

4- Yerleşim biriminden uzak olmalı

 5- Kuzey rüzgarlarına kapalı olmalı 

AĞIL YAPIMINDA DİKKAT EDİLECEK KONULAR
            1- Bölgenin iklimine uygun olmalı 

2- Hakim rüzgarlardan ve soğuktan korunmuş olmalı

            3- İşlerin kolay görülmesine uygun olmalı 

4- Hayvan sayısına yeterli olmalı

5- Maliyeti düşük olmalı

 AĞIL ALAN HESABI

 *Gebe ve emziren koyun için : 2,25-2,5 m2

 *Erkek veya dişi toklu için : 0,5-0,6 m2

 *Koç için : 1,2-1,5 m2

 *Koyun için : 0,8- 1 m2

 *Süt emen kuzu için : 0,3-0,4 m2

 *Gezinti avlusu, ağılın kapladığı alanın iki katı olmalı, etrafı 1 m. yükseklikte çevrilmelidir.

*Koyunların altıda üstü de kuru olmalıdır.

 KOYUNLARDA HASTALIK VE ZARARLILAR

Koyunculukta verim alabilmek için iyi bakım ve beslenmenin dışında hastalıklara karşı mücadele ve zamanında gerekli önlemlerin alınmasında çok önemlidir. Önemli bazı hastalıklar şunlardır. 

1-  ENTEROTOKSEMİ :  Koyunların barsaklarına yerleşen bir hastalık olup, hastalık

yapan mikrop normalde koyunların sindirim sisteminde toprakta suda bulunur ancak ani yem değişiklikleri düzensiz beslenme sonbaharda kırağı düşmüş otların yedirilmesi ilk baharda meraya çıkış zamanlarında barsaklardaki, mikroplar hızla çoğalarak toksin salgılar, toksin kana karışarak hayvanları öldürür. Besili bir koyun sabah ölü bulunur. Bazen hayvan durgunlaşır, yere düşer, bazen ishal görülür. Ölen hayvanların kalp kesesinde ve göğüs boşluğunda berrak sıvı görülür. Hastalığı önlemek için ilkbahar ve sonbaharda mutlaka Enterotoxemi aşısı yaptırılarak yemden yeme alıştıra alıştıra geçilecek. Bozuk ve küflü yem verilmeyecek, sonbaharda çok erkenden hayvanları kırağılı otlara bırakılmayacak, gerekirse bir miktar kuru ot verilerek meraya salınacak.

 2-     MASTİTİS : Bazı mikroplar meme dokusunda iltihap yaparak memenin şişmesine ve

sütün kesilmesine neden olur. Memeden iltihap akar, bazen mikrop gözlere bulaşarak gözlerinin matlaşmasına ve kör olmasına sebep olur. Tedaviye hemen başlanmalı, hastalar ayrılmalıdır. Uygun antibiyotikler meme içi ve kas içi kullanılarak tedavi yapılır.

            Önlem için barınaklar temiz olacak, hayvanların memeleri kirli iken sağım yapılmayacak, sağım yapılırken eller yıkanacak altlık ıslan olmayacak.

 3-     BRUSELLOZ : Gebe hayvanlarda herhangi bir rahatsızlık görülmeden gebeliğin

üçüncü dördüncü aylarında yavruyu atar. Bu durumda aklımıza bruselloz gelmelidir. Yavru atanlar ayrı bir yere konulur. Atıklar toplanarak derin bir çukura gömülerek üzerine kireç dökülür. Ağıl temizlenerek mikrop öldürücü ilaçlarla dezenfekte edilir, kuzular 3-5 aylıkken Brusella aşısı yaptırılır. Bu hastalığın en kötü yanı çiğ sütten yapılan krema, tereyağı ve taze peynirden insanlara bulaşmasıdır. İnsanlarda ateş, halsizlik, uykusuzluk, iştahsızlık, eklem ağrıları, baş ağrısı ve terleme görülür. Peynir yapılırken süt mutlaka pişirilmelidir. Koyunlarda yavru atma görüldüğünde mutlaka Tarım İl veya İlçe Müdürlüğüne müracaat edilerek gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır. 

4-     ŞARBON : İnsanlara da bulaşan öldürücü bir hastalıktır. Mikrop toprakta, merada,

suda uzun yıllar canlı kalabilir. Şarbondan ölen hayvanların merada açıkta kalarak parçalanması sonucu mera kirlenir o bölgede otlayan koyunlar meradan Şarbon mikrobunu alarak hastalanırlar. Hasta hayvan sendeler ayakta duramaz titrer, ateş yüksektir. Ölüme yakın kanlı ishal ve kanlı idrar görülür ve hayvan aniden düşüp ölür. Ölen hayvan katılaşmaz, böyle durumlarda ölen koyunlar derin çukurlara gömülerek üzeri kireçlerin ve hastalığın yayılması önlenir, ölen hayvanların asla iç organlarına bakmak için karnı açılmaz çünkü insanlara diğer hayvanlara ve meraya bulaşır. Bu hastalık çıktığında hemen aşı yapılarak hastalık önlenir. Hastalığın çıktığı bölgelere her yıl aşı yapılır. 

5-     ŞAP : Bütün çift tırnaklı hayvanlarda görülür, mikrop hastaların salya, idrar, dışkı vesütleriyle çevreye bulaşır çok bulaşıcı bir hastalıktır. Mikrop salya rüzgarla çok uzaklarda gidebilir, koyunlarda sürüde durgunluk iştahsızlık ve bir çok koyunda topallama görülür. Körpe kuzularda kısa sürede ölüm gözükür. Tırnaklar ağrılı sıcak, tırnak aralarında su dolu kabarcıklar oluşur sonra patlar, koyunların ağızlarında sığırlardaki gibi belirti ve salya olmaz, ayaklar her gün ilaçlı suya batırılarak tedavi edilir. Ayrıca Şap aşısı ile aşılama yapılmalıdır. 

6-     KOYUNLARDA İÇ PARAZİTLER: Bunlardan mide barsak kıl kurtları hayvanların

mide ve bağırsaklarda fazla miktarda olursa hayvanlar zayıflar, ishal görülür, kansızlık vardır. Akciğer kıl kurtları soluk borusu ve akciğere yerleşir hayvanlarda sürekli öksürük vardır, zayıflık, iştahsızlık vardır. Önlem olarak koyunlarımıza ilkbahar ve sonbaharda parazitlere karşı uygun ilaçlarla ilaçlanması gereklidir.

 7-     KELEBEK : Sulak ve rutubetli yerlerde görülür, zeytin yaprağına benzer. Ayrıca çok

küçük olan kum kelebeği de vardır. Bakım ve beslenmesi kötü olan hayvanlarda hastalık daha çok görülür. Hayvan göğüsü üzerine yatar, burnunu topağa dayayarak durur. Bitkinlik iştahsızlık vardır. Bazen çene altında şişlik görülür, tedavi için kelebek ilaçları kullanılır.

8-     EKİNOKOK : Çok tehlikeli bir hastalıktır. İnsanlara bulaşarak ölümüne neden olabilir. Köpeklerin bağırsaklarında yaşayan şerit yumurtalarından toprağa, otlara, sebzelere ve insanlara bulaşabilir. Daha sonra vücuttaki organlarda içi su dolu keseler oluşturur. Bunlara kist hidalik denir. Koyunların iç organlarında içi su dolu kistler varsa bu organlar kistler patlatılmadan çukurlara gömülerek üzeri kireçle kapatılır. Ayrıca köpeklere yılda iki kez şeritlere karşı ilaç verilir.

 9-     PİROPLAZMOZ (Kan İşeme Hastalığı) : Kenelerin koyunlara bulaştırdığı bir hastalıktır. Yüksek ateş, kansızlık, sarılık, kan işeme görülür, tedavi yapılmasa hayvan ölür. Kenelerle mücadele etmek gerekir. Veteriner Hekime başvurarak uygun tedavi yapılır. 

Duyurular  
   
Facebook beğen  
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol