Yenilendi
MENÜ  
  ANA SAYFA
  BİTKİSEL ÜRETİM VE YETİŞTİRİCİLİK
  MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİ
  ORGANİK TARIM
  HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ
  SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ
  TARIMSAL DESTEKLEMELER
  TEKNİK BİLGİLER
  MEVZUAT
  TEŞKİLAT YAPISI VE HİZMET STANDARTI
ARICILIK

ARI

YETİŞTİRİCİLİĞİ

  

ARICILIKTA KULLANILAN BAZI TERİMLER

            ARI : Hayvanlar aleminin en kalabalık grubunu eklem bacaklılar ( ARTHROPODA ) ve en kalabalık sınıfını da böcekler ( HEXAP- altı bacaklılar ) teşkil eder.          

            Bal arısının zoolojik tasnifindeki yeri aşağıda gösterilmiştir:

            ALEM             : Hayvanlar

            GRUP            : Eklembacaklılar ( Arthropoda )

            SINIF              : Böcekler ( Hexapoda )

            TAKIM            : Zarkanatlılar (Hymenoptera )

            FAMİLYA       : Arılar ( Apidae )

            CİNS              : Arı ( Apis )

            TÜR                : Balarısı ( Millifera )

            KOLONİ ( Arı Ailesi ) : Koloni içinde 1 tane ana arı, 200- 2000 tane erkek arı, 20-60-90.000 civarında işçi arı bulunur. Ana arı tam dişidir. Ana arı olmadan koloniden bahsedilemez. Erkek arı erkeklik görevini yapar. İşçi arı dişidir, fakat kısırdır. Yumurtlama görevi yapmaz. Ancak bazı hallerde ananın yerine geçer ve sürekli dölsüz yumurta meydana getirir. Dolayısı ile kovanda erkek arı mevcudu çoğalır. Bunlar asıl ananın hasta veya ani ölümlerinde meydana çıkar.

            KOVAN : Arı ailesinin bütün hayatını geçirdiği tahtadan yapılmış bir barınaktır. Kovanlar;

1- Kovan Kapağı, 2- Kovan Kapağının altında 5-6 parçadan oluşan ve birinin altında yemleme deliği bulunan  örtü tahtaları, 3- Örtü tahtalarının altında ballık ( Nektar Deposu ), 4- Onun altında kuluçkalık, 5- Kuluçkalığın altında dip tahtası bulunur. Dip tahtasının ön kısmında uçuş tablası ve uçuş deliği bulunur.

            MODERN KOVANLAR :

            1- Dadant baltt (Geniş 12 çerçeveli )

            2- Longstroht Kovan (10 çerçeveli )

Dadant kovanın ölçüleri       : Dıştan dışa ;51.5 x 39 x 45.5 cm.  İçten içe     ; 45.5 x 39 x 39.5 cm.

Hızlı gelişen arı kolonileri için dadant kovanlar kullanışlıdır.

Longstroth kovanın ölçüleri  : Dıştan dışa ; 50.5 x 43.5 x 26 cm. : İçten içe     ; 45.5 x 38.5 x 26 cm.

Ağır gelişen koloniler için longstroth kovanlar uygundur.  

            BAL : Arıların çiçeklerin nektarlarından veya bitkilerin canlı kısımlarından, yahut ta bu canlı kısımlar üzerinde yaşayan canlılar tarafından dışarıya atılan tatlı salgılardan ürettikleri tatlı bir maddedir. Bu salgılar arılar tarafından toplanır, değişikliğe uğratılır içerisine bir takım maddeler katılarak petek gözlerine depolanır.

            NEKTAR : Balın esas ham maddesidir. Bitkilerin nektar bezleri tarafından salgılanan şekerli sulu bir eriyiktir.

            POLEN : Çiçeklerin erkek organlarındaki erkeklik hücreleridir. Tabiatta bulunan arılar için yegane protein kaynağıdır. Polen olmadan arılar çoğalamaz.

            PROPOLİS : Arıların çeşitli bitki ve ağaçlardan topladıkları yapışkan maddelerdir. Kovan içerisinde çeşitli işlerde kullanılır. Propolis ve mum karışımı olan ve arıların kovanda değişik maksatlar için kullandıkları maddelere Propolis denir. Antibiyotikçe çok zengin bir maddedir.

            BALMUMU : 13 ile 18 günlük genç işçi arılar tarafından karın altındaki mum salgı bezleri tarafından salgılanan bir maddedir. Gömeç örmede kullanılır ve bu gözler içerisinde yavru gelişir, bal depolanır.

            ROYAL JEL ( ARI SÜTÜ ) : 6- 13 günlük genç işçi arıların başının her iki tarafında bulunan yavru gıdası salgı bezleri tarafından salgılanan krem renginde peltemsi bir maddedir. Yavruların gelişmesi için kullanılır. Arı sütü salgılayan işçi arı kadrosu zayıfsa koloninin yavru geliştirmesi, ana arı yetiştirmesi imkansızdır.

              OĞUL : Kolonideki bir kısım arı ile yaşlı ananın kovanı terk ederek yeni bir koloni oluşturmasıdır. Oğulun koloniden çıkmasına oğul verme denir.

            SIR : Bal gözlerinin üzerini örten ince mum tabakasına denir.

            MÜHÜR : Yavru gözleri üzerindeki mum tabakasına denir.

ARICILIĞA NASIL BAŞLAYALIM

            Arıcılığa genellikle üç yoldan başlanır; 1- İlkel kovanı (Zığıyı) aktarma ile, 2- Oğulla (Çıkan oğulu fenni kovana aktarmakla), 3- Fenni kovanlar (Arılı fenni kovan aktarmakla)

            1-İLKEL KOVANLA BAŞLAMAK :   Arıcılığa yeni başlayanların bu yolu tercih etmelerini tavsiye etmeliyiz. Bu çok zor bir iştir. Aktarma işi tamamen ustalık ve beceri isteyen bir iştir. Belli bir mevsimi vardır, her mevsimde aktarma olmaz. Aktarılacak yerli kovanla fenni kovan yan yana veya yerli kovanın üstüne konur. Birkaç gün arıların kovana aşinalığı sağlanır. Sonra mevsim bal (nektar) teşekkülü olmadan aktarmaya başlamak, yavru üşütecek kadar havanın soğuk olmaması lazımdır. Aktarmaya önce yerli kovana bol duman vermekle başlanır. Sonra kovan içindeki arı, beze veya fenni kovan üzerine silinir. Tabii kovanın arkasının açılması lazım, ana arının zayi edilmemesine dikkat edilir. Yavrulu dalaklar itina ile kesilerek çerçevelerine takılır. Bu dalaklar dışarıda bekletilmez. Yerli kovan parçaları hemen oradan uzaklaştırılır. Bu işlemi yaparken kızgın güneş olmamasına dikkat edilmelidir.

            2- ARICILIĞA OĞULLA BAŞLAMAK :   Oğulun çıkması mevsim zamanına bağlıdır. İlk çıkan kuvvetli oğulu arıcılar hiç bir zaman satmak istemez. İkinci ve üçüncü oğul bulunabilirse de arıcı için ilk arıcılığa başlayanları bu yolda yıldırabileceği için pek tercih edilmemektedir.

            3- ARICILIĞA FENNİ KOVANLA BAŞLAMAK : Bu tür kovanla ilk arıcılığa başlayanlar için en uygun olanıdır. Arıcılığa yeni başlayacak olanlar bir iki kovanla başlamalıdır. Bu kovanlar oldukça kuvvetli olmalıdır. Arıcılığa yeni başlayan çiftçilerimizin moralini bozmamalıdır. Arıcılığa yeni başlayan çiftçilerimizin çevresinde arıcılıkta yeterli bilgiye sahip kişilere ve her fırsatta teknik teşkilatlarla yakın ilişki kurmalı ve en kısa zamanda bilgisini artırmalıdır.

            ARIYI NASIL SATIN ALALIM ?:

            1- Size en yakın fenni kovan satıcısından münasip bulduğunuz fenni kovanı arısıyla birlikte satın alırız,

            2- Arıcılık yapan birinden oğul zamanı bir kaç oğul alıp başlanır,

            3- İlkbahar başlangıcında sepet veya kütük kovanı alınıp usta bir arıcı ile fenni kovana aktarılır,

            4- Arı satan müessese varsa sipariş verilir,

            5- Arı satın alırken kovanın durumu, çevredeki kovanlara uyup uymadığı göz önünde bulundurulur

            6- Arı satın alan kişi önce kovanın ana arısının olup olmadığını kontrol etmeli ve ana arının yaşlılık durumu, çerçevelerindeki yavru durumu, kovan içindeki çerçevelerin siyah olup (çok yıllık) olmadığını kontrol etmeli, siyah çerçeveli kovanları satın almamalıdır,

            7- Satın alınacak kovanın ballı olup olmadığı, hastalık durumu dikkate alınmalıdır,

            8- Arı satın alırken en az 6 Km. uzakta bulunan arılardan satın alınmalı, şayet yakından alınması gerekiyorsa naklinden sonra mevsime göre 2-3 gün kapalı tutulmalı ve bal toplama mevsiminde nakilden sakınılmalıdır,

            9- Yeni arıcılığa başlayan satın alacağı arıyı, güvendiği bir usta arıcıya veya teknik teşkilat elemanlarına muayene ettirmelidir,

            10- Muayene sırasında yeni satın alırken yapılan muayenede görülen en küçük noksanlık hemen giderilmeli noksanlıklar küçümsenmemelidir,

            11- Satın alınan arılar hakkında hemen kayıt defteri tutulmalı her kovana numara verilmeli ve kovanlar birer hafta arayla kontrol edilmelidir.

 

ARICILIK YERİNİN SEÇİLMESİ

            Arıcılığa yeni başlayanlar kovanlarını çalışmaya, girip çıkmaya elverişli yerlere koymalıdırlar. Bal istihsal gayesiyle yapılan ticari arıcılık için yer seçimine çok dikkat etmelidir. Memleketimizin her tarafı arıcılık yapmaya müsaittir. Ancak karlı ve ekonomik bal istihsali için belirli bazı ihtiyaçları da vardır. Arzu edilen neticeleri almak için bu ihtiyaçları gidermek lazımdır.

            Arıcılık yerinin seçiminde sadece senenin aktif süresinde yeterli nektar ve polen kaynaklarının olması kafi değildir. Arıcı için olduğu kadar arıcılık içinde çok önemli olan birçok faktörleri de dikkate almak lazımdır. Bu faktörler kısaca aşağıda izah edilmiştir.

            1- Arıcılık kurulacak yerde mümkün mertebe nektar ve polen ihtiva eden ballı bitkilerin bol olarak kullanılması gerekir.

            2- Arılık gürültülü, işlek yol kenarlarından, vasıtalardan ve hayvanlardan uzak yerlere kurulmalı, ancak kamyon ve muhtelif taşıma araçlarının rahatça girip çıkabileceği düzlükte olmalı.

            3- Arılık hakim rüzgarların etkisinden uzak siperler arkasına kurulmalı veya arılığın etrafı seyyar çitle muhafaza altına alınmalı,

            4- Arılık yerinin havası kuru ve güneşli olmalı, fazla sıcak ve kurak yerlerde arılara gölgelik temin edilmeli,

            5- Arılık şarap, şeker ve buna benzer maddeler üreten işletmelerin veya kimyevi maddeler üreten fabrika ile tren istasyonlarına yakın yerlerde kurulmamalıdır,

            6- Arılık yangın tehlikesine karşı otlardan ve çalılıklardan temizlenmiş olmalı,

            7- Arılık yeri seçerken yakınlarda başka bir arılığın bulunmadığına dikkat edilmelidir,

            8- Arılık kurulacak bölgede yabani hayvan ve arı kuşu yavruları varsa buralara konaklamamalı veya bu gibi hayvanlarla bölge arıcılarının işbirliği yaparak mücadele etmesi gerekmektedir,

            9- Zirai mücadele ilaçlaması yapılan yerlerde arılık kurulmamalıdır. Şayet kurulması gerekiyorsa ilaçlama zamanını iyi takip edip ilaçlamanın topyekün yapılması, bu zamanlarda arıların uçuş deliklerinin bir kaç gün kapalı tutulması gerekir,

            10- Arılık yerinin toprağı çok iyi tesviye edilmeli, kovanları muhtemel su baskınları seviyesinin üzerinde olan yerlere yerleştirmelidir,

            11- Arılık yeri seçilirken içinde devamlı taze su bulunan çay, dere şeklinde bir yer olması dikkate alınmalı, durgun su birikintilerinde nosema hastalığı tehlikesi bulunduğundan bu gibi yerler arzu edilmemelidir,

            12- Arılık zehirli bitkilerin bulunmadığı yerlere tesis edilmelidir.

ARI AİLESİNİ TEŞKİL EDEN FERTLER

            Arı ailesini teşkil eden fertler üç gruba ayrılır;  1- Ana arı, 2- İşçi arılar, 3- Erkek arılar.

            1- ANA ARI : Normal bir kolonide tek bir tane arı bulunur. Ana arının vücudu uzun ve dardır. Kovandaki diğer arılardan zarif, gösterişli ve en mükemmelidir. Kanatlar işçi arılarınkine nazaran daha küçük görünmesine rağmen gerçekte daha uzundur. Baş işçilerinkinden daha geniştir. Koloni rahatsız edilmediği müddetçe devamlı olarak yavrulu saha içinde bulunur. Yavru gıda bezleri, polen sepetleri yoktur. Gerçek midesi işçi arılarınkinden daha küçüktür. Uzunluğu 20-25 mm. dir. Döllendikten sonraki ağırlığı 2.5 gr. kadardır. Dili işçi arılardan daha kısa olup ok uçları küt olan ucu kıvrık bir iğnesi vardır.

            Ana arılar birbirlerine rakip oldukları için bir arada yaşamaya tahammül edemezler ve iğneleri ile ana arıyı öldürünceye kadar mücadele ederler.

            Ana arı kovan ailesi içinde yaşadığı müddetçe meydana gelen aile fertlerinin hepsinin ana arısıdır. Bir arı ailesinin kuvveti, ana arının yumurtlama kabiliyetine bağlıdır. Arıların rengi, iyi huyluluğu, oğul verme temayülü, uzun ömürlülük, hastalıklara karşı direnci, iyi ve düzgün gömeç örme, çalışkanlık ana arıya bağlıdır. Koloninin dengeli iş kararlarından ana arı sorumludur.

            Normal çiftleşme yapmış bir ana iki tip yumurta verir. 1- Döllü yumurta, 2- Dölsüz yumurta. Döllü yumurtalardan ana arı ve işçi arılar, dölsüz yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir.

            Ana arı koloninin anası olduğu halde analık içgüdüsünden noksandır. Yaptığı yumurtalarla hiç bir zaman ilgilenmez. Bu yumurtaların her türlü bakım işleri işçi arılar tarafından yapılır. Ana arının görevi yumurtlamaktır. Hava koloni şartları arasındaki dengeli bir ilişki ile bu görevi sürdürür. İyi bir ana arı petek gözlerinde normal olarak bir yumurta bırakır. Ana arı günde canlı ağırlığının bir buçuk misli yumurta yapar. Buda 2000-3000 yumurtaya tekamül eder. 75-100 yumurta yaptıktan sonra 10-15 saniye dinlenir.

            Koloni içinde ananın olması işçi arıların moralini yükseltir. Devamlı şekilde yumurtladığı için koloninin yaşamasının devamını sağlar. Ana arı 0-72 saatlik döllü yumurtalardan meydana gelen; yumurta, larva, prepupa, pupa devrelerini geçirdikten sonra ergin hale gelir.

                        Devreler                                Gün

                        Yumurta                                 3

                        larva Gelişmesi                    5-5.5

                        Mühür                                     1

                        Dinlenme                               2

                        Krizalit                                   1

                        Ergin                                      3-3.5

                        Toplam                                  15-16

            Ana arı memesinden (Kudaktan) çıktıktan 5 gün sonra cinsi olgunluğa gelir. Kovan içinde çiftleşme olmaz. Çiftleşme muhakkak havada uçarak olur. Memeden yeni çıkan ana arı 3-5 gün sonra çevreyi tanıma uçuşuna çıkar. Çiftleşme uçuşuna çıktığında kovanı tanır. Eğer yanlışlıkla başka bir kovana girerse derhal

öldürülür. Hava şartları iyi ise 5-14 günlük arasında ana çiftleşerek döllenir. Kötü hava şartları nedeniyle 3-4 hafta çiftleşmeyen ana arının sperma keselerinin fonksiyonu yok olur ve bunlar dölsüz yumurta yapar. Ticari arıcılıkta 14 gün içinde çiftleşemeyen arılar imha edilir. En uygun çiftleşme zamanı gölgede sıcaklığın 16-20 derece olduğu, rüzgarsız havalardır. 14-16 saatleri arası erkek arıların en çok uçuş yaptığı zaman olduğundan bu saatler arasında ana arı döllenir.

            Ana arı çiftleşme uçuşuna yalnız çıkar ve yalnız döllenir. Ananın salgıladığı cezbedici koku kovan içinde etkisiz, kovan dışında 12 m. ye çıktığında fonksiyon gösterir. Cezbedici koku 40 m. ye kadar etkilidir. 60 m. yüksekte kokunun etkisi kaybolur. Çiftleşme 15 m. nin altında olmaz. 15-40 m. arasında erkek arılar çok yoğun bulunur. Ana arı 8 m. nin altında çiftleşirse işçi arılar tarafından öldürülür. Ana arının çiftleşme uçuşuna çıkıp kovana dönmesi 10-30 dakika sürer. Bazen ananın 16 Km. uzağa gidip döllendiği tesbit edilmiştir.

            Ana arı ile çiftleşen erkek arı ölür. Ana arı ömründe bir defa döllenir (Çiftleşir) deniliyorsa da ana arının sperma kesesi dolmamışsa tekrar uçuşa çıkabilir. 12-17 erkek arı ile çiftleşen ana arılar tesbit edilmiştir. Ana arı erkekten aldığı spermayı sperma keselerinde saklar. Burada 7 milyon civarında sperma depolayabilir. Spermalar iplik ruloları halinde çeşitli karın karakterleri ile 2-3 saat içinde sperma kesesine depolar. Ana arı spermayı istediği zaman bırakır, istediği zaman bırakmaz. Ana arının sperma kesesine yerleşen erkek arı sperması devamlı canlı tutulur. Normalde 5 sene yaşayan ve sürekli döllü yumurta yapan ananın bu sırrı çözülememiştir.

            Ana arının ömür uzunluğu; 1- Kalıtsal faktörler, 2- Çiftleşmenin yeterli olup olmaması, 3- Çevre şartları, 4- Yumurtlanan yumurta sayısına göre değişir. Normal döllenmiş bir ana döllendikten 2-3 gün sonra yumurtlamaya başlar ve 2-3 yıl boyunca memnuniyet verici yumurta yapar. Bir ana arı petek gözlerine gelişi güzel ve çift yumurta bırakıyorsa yaşlı olduğu anlaşılır. Ticari arıcılıkta her sene arının geliştirilmesi arzu edilir. Tam bir çiftleşme yapmış ana arı bir mevsimde 1.5 milyon adet yumurta yapabilir.

              Ana arının yumurtladığı yumurta sayısı koloninin kuvvetine, kovan sıcaklığına, uygun yumurtlama sahasının bulunmasına ve 5-15 günlük yaştaki yavru gıdası salgılayan işçi arıların miktarına bağlıdır.

            Doğurucu hücreler tarafından meydana getirilen yumurta, yumurta tüplerinden aşağıya hareket eder ve gelişmesini 2-3 günde tamamlayarak yumurta kanalına düşer. Kıvrımlı valfın yukarıya kalkmasıyla döllü yumurta verir.

            Ana arı yumurtlayacağı zaman karnını petek gözünün içine sokar. Ön ayağıyla petek gözünün çapını ölçer, eğer işçi arı gözü ise bir yumurta ve bir sperma bırakır. Dolayısıyla döllü olan bu yumurtadan işçi arı meydana gelir. İşçi arı gözü 5-5.5 mm. çapındadır. Ve 1-2 saniye sonra yumurtayı dik olarak bırakır. Ana yumurtladığı zaman iğnesini çeker ve yumurta dik olarak düşer, yapıştırıcı maddesiyle petek gözüne tutturulur. Yumurta petek gözünde dikse 1 günlük, eğikse 2 günlük, yatıksa 3 günlüktür.

            Ana arı 5-15 günlük işçi arıların salgıladıkları arı sütüyle (Royal Jell) beslenir. Keza yumurtadan yeni çıkan işçi ve erkek arı larvaları da ilk üç gün arı sütü ile beslenirler. Bu üç ferde verilen gıda maddesi kalite bakımından aynıdır. Bir kovanda yeni ana meydana gelebilmesi için, kovanın ana kaybetmesi veyahut ta kovanın oğul arzusu göstermesi gerekir.

            ANA ARININ MEMEDEN ÇIKIŞI

            Ana kundağı içindeki larva, üzeri sırla kaplı olan ana memesi içinde başı meme ağzına gelecek şekilde durmaktadır. Ana memesi içinde erginleşen ana arı çıkış sırasında mandibulaları ile mührü yırtar ve başı ile zorlayarak meme ağzını örten kapağı açar, böylece dışarı çıkar. Ergin ana arı derhal çerçeve üzerinde gezinerek kendisinin ana arı gayesiyle mi meydana geldiği veya kovanda kendisine rakip yeni ana çıkmış olup olmadığını anlamaya çalışır. Eğer ana yenileme gayesi ile meydana gelir ise hiç bir şey yokmuş gibi yaşantısına devam eder. Eğer aynı anda başka analarda çıkmış ise aralarında mücadele başlar. Birbirlerini öldürüp tek kalıncaya kadar bu savaş devam eder. Daha sonra yeni ana memelerinin olup olmadığını tesbit ederek, eğer varsa bu ana memesi gözlerine bir kaç kez iğnesini batırarak ana larvaları öldürür. Oğul vermede eski ana arı grubu ile aynı kovanı terk edeceği için bir mücadele olmaz. Fakat ana yenilemede iki ana aynı anda çıkmış ise bunların biri ölünceye kadar savaş sürer. Koloni içinde ana arı salgılayıcı cezbedici koku sayesinde kovanın birliğini ve bütünlüğünü sağlar.

            ANA ARININ VERİMLİLİĞİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

            Bu faktörler çok sayıda ve birbiri ile sıkı sıkıya ilişkilidir. Ananın büyüklüğüne gelişme süresince larva tarafından alınan gıdanın kalite ve miktarı geniş çapta etkilidir. Gıda faktörü de 5-15 günlük işçi arıların sayısına bağlıdır. İşçi arılarca hazırlanan arı sütünün kalitesini de elde edeceği bal ve pollenin kalitesi etkiler. Koloni içerisinde genç işçi arıların beslemek zorunda olduğu ana arı memesinin az veya çok oluşu, ana arıların iyi gelişip gelişmemesini etkiler. Ana arı, erkek ve işçi arı meydana getirecek larvalar ilk üç gün kaliteli ve sabit beslemeye tabi tutulur. Üç günden sonra işçi ve erkek arıların beslendikleri gıdanın bileşimi değişir. Ana arıların beslendikleri gıda maddesi ömür boyu değişmez. Ana arının büyüklüğü ana memesi kabartılmaya başladığı andaki larvaların yaşıyla önemli derecede ilgilidir. En iyi ana arılar 24-36 saatlik larvalardan yetişir. 43 saatten daha yaşlı larvalardan yetiştirilen analar daha genç larvalardan yetişenlere göre daha küçük cüsseli olurlar.

            KOVANIN ANA YETİŞTİRME SEBEPLERİ

            Ana arı kolonide 3 önemli iç güdünün etkisi altıda yetiştirilebilir;

            1- ANASIZLIK : Herhangi bir sebeple ana arının ölmesi sonucu koloni anasız kalırsa kısa bir süre sonra anasız kaldıklarını anlayan işçi arılar genç bir işçi arı meydana getirecek larvaların etrafına ana memesi inşa ederek yeni bir ana yetiştirilir.

            2- ANA YENİLEME: Ana, hastalık, ihtiyarlık gibi sebeplerle verimden düşerse koloni anasını yeni bir ana çıkararak değiştirir.

             3- OĞUL VERME: Koloninin çoğalması sebebiyle kolonide bir çok ana memesi yapılır. Kovandan çıkan ilk oğulla ayrılan yaşlı ananın yerine yeni analardan biri geçer. Modern arıcılıkta tabii oğulla kovanların çoğaltılması istenmeyen bir olaydır. Verim düşer, kontrolsüz çıkan oğullar sebebiyle koloni sönebilir. Bunun için suni oğul alma metotları kullanılmalıdır.

            ANASIZ BİR KOLONİNİN ANA YETİŞTİRMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR

            1- Kolonide (Petek Gözlerinde) 0-72 saatlik bol miktarda genç ve döllü larvalar bulunur

            2- 5-15 günlük zengin işçi arı kadrosu olmalıdır

            3- Yüksek kaliteli çiçek tozu, bal veya nektar olmalıdır

            4- Kovan içinde yavrulu sahanın sıcaklığı 30-35 derece olmalıdır

            5- Kovan dışı çevre faktörlerinin elverişli olması gerekir

            6- Ananın çiftleşebileceği 14-16 günlük cinsi olgunluğa ermiş bol miktarda erkek arı bulunması

            YAŞLI ANA ARIYI NASIL DEĞİŞTİRMELİ VEYA KOVANA YENİ ANA ARI NASIL TEMİN EDİLEBİLİR ?

            Yaşlı ana arısı bulunan kovanın çerçeveleri tekrar kontrol edilmeli bu çerçeveler üzerinde bulunan petek gözlerinde günlük yumurta bulunup bulunmadığı gözden geçirilir. Eğer günlük yumurtalı çerçeveler mevcut ise kovanın ana arısı alınarak imha edilir. Öldürülen ana arı kovanın içine atılır veya petek gözlere işçi arıların görebileceği bir yere bırakılır. Ana arının herhangi bir nedenle öldüğünü hisseden işçi arılar ana arısız kaldığı için hemen petek gözlerindeki günlük yumurtalardan 2-3 petek gözünü birleştirerek ana arı memesi yapma yoluna giderler. Ana arı memelerinde 1-16 günde genç ana arı meydana getirilir.

            Kovan tetkik edildiğinde günlük yumurtaya rastlanmazsa veya ana arısı yoksa yada yalancı anaya kaçmışsa başka bir kovandan günlük yumurtalı çerçeve alınarak ana arısı olmayan kovana arısız olarak verilmelidir. Burada dikkat edilecek husus kontrol anında, nakil esnasında günlük yumurtalı çerçevelerin soğuk, rüzgar ve güneş ışınlarından korunmasıdır.

            Ana arılar 0-72 saatlik döllü günlük yumurtalardan meydana gelir. Fakat 24 saatlik döllü yumurtalardan çıkan ana arılar cüsse itibari ile 72 saatlik döllü yumurtalardan meydana gelen ana arılardan daha büyüktürler. Netice olarak büyüklük küçüklük önemli değildir. Ana arının önemi petek gözlerine bıraktığı yumurtalara bağlıdır.

            2- İŞÇİ ARILAR : Bütün işçi arılar ana arı gibi dişidirler. Fakat neslini devam ettirecek şekilde cinsiyet organları gelişmemiştir. Kolonide en fazla bulunan fertlerdir. İyi bir oğulda 20.000, iyi bir kovanda ise 60-90.000 arasında işçi arı bulunur. Kovanın en küçük fertleridir. Kışın kovandaki sayıları 10-15.000 arasında değişir. Bahara doğru kadro daha da azalır. Yumurtlama dışında kolonideki ve koloni dışındaki bütün işleri işçi arılar yapar. İşçi arılarda iş bölümü ve yapılan işler fizyolojik yaş esasına göre sınıflandırılmıştır. Genç işçi arılar petek gözünden çıktıktan sonra 21. güne kadar kovanı terk etmeyerek kovan içi görevini yaparlar.

            Bu görevler ;

            1- Larva gıdası hazırlamak,

            2- Ananın bakım ve temizliğini yapmak,

            3- Kovanın sıcaklığını, nemini belli seviyede tutarak kovan şartlarını düzenleyerek, vantilasyonu (Havalandırmayı) sağlamak,

            4- Nektarın bala dönüştürülmesini, olgunlaştırılmasını ve depolanmasını sağlamak,

            5- Kovanın temizliğini yapmak,

            6- Kovan içindeki her türlü temizliği yaparak koloniyi dış tehditlerden korumak,

            7- Mum salgılar ve gömeç örerler.

            YAŞLI İŞÇİ ARILAR : 21. günü dolduran işçi arılar kovan dışı hizmetleri yaparlar. Yani yumurta petek gözüne konulduktan 42 gün sonra  ancak bir işçi arı kovan dışı hizmetlerini yapacak yetenek kazanır. Bu durum da arıcılıkta çok önemlidir.

    Arıcılıkta hedef bal istihsali olduğuna göre arıcının çalışmalarının ana noktasını 42. gününü doldurmuş nektar ve polen toplama yeteneğine sahip işçi arı kadrolarının en yüksek düzeye getirilmesi teşkil eder. Dışarıdan bal akımı ne kadar fazla olursa olsun, bunu toplayacak işçi arı kadrosu zayıf veya olmadığı takdirde normal bir verim alınamaz.

            İşçi arılar yıpratıcı işlerde çalıştıkları ve her türlü olumsuz çevre şartlarının etkisi altında kaldıklarından ömürleri kısadır. İlkbahar ve yaz ayları başlarında meydana gelen işçi arılarda ömür 35-40 gündür. Yaz sonunda meydana gelen işçi arılarda ömür 6 aya kadar uzar. 6 aydan fazla yaşamasına imkan yoktur. Bunun sebebi kısır genç işçi arıların herhangi bir görev yapmadan çok düşük düzeyde faaliyet göstermeleri ve yıpranmalarıdır.

           

İŞÇİ ARILARIN HAYAT DEVRELERİ

                        Devre                                    Gün

                        Yumurta                                 3

                        Larva gelişmesi                    6

                        Mühürleme                            2

                        Dinlenme                               2

                        Krizalit hale geçiş                 1

                        Ergin hale geçiş                   7

                          TOPLAM                             21

            İşçi arılar döllenmiş ana arı yumurtalarından 21 günde meydana gelir.

            İŞÇİ ARILARDA FİZYOLOJİK YAŞA GÖRE İŞ BÖLÜMÜ :

            a) Petek gözünden çıkan 1-3 günlük işçi arılar kendi üzerlerini temizlerler, diğer yaşlı arılar tarafından beslenirler.

            b) 3-6 günlük işçi arılar bakıcılık görevi yaparlar. Yavruları bal ve polenle beslerler.

            c) 5-6 günlük işçi arılarda yavru gıda bezleri gelişmeye başlar, yavru gıdası salgılarlar ve genç larvaları beslerler.

            d) 6-13 günlük yaşlarda yavru gıda bezleri en yüksek düzeyde gelişmiştir. Yavru gıdası salgılarlar.

            e) 13. günde ilk deneme uçuşuna çıkarlar

            f) 13-18. günlerde yavru salgı bezleri gelişir, mum ifraz ederler, gömeç örerler.

            g) 18-20. günlerde kovan bekçiliği yaparlar

            h) 20-21. günlerde kovan içi faaliyetleri sona erer ve kovan dışı faaliyetlere başlarlar. 2-3 hafta süre ile kovan dışı hizmetlerini sürdürürler. İşçi arıların ihtiyar olduğunu “V” şeklinde parçalı, normal şeklini kaybetmiş kanatlar veya parlak vücut ve buruşuk yüz ifade eder. İşçilerin ölümleri ani olur.

            KOVAN İÇİNDE YAPILAN BAZI ÖNEMLİ İŞLER (İŞÇİ ARILAR)

            A) İŞÇİ ARILARIN MUM SALGILAMASI : Mum ,13-18 günlük işçi arıların 4-7. halkaları üzerinde bulunan sağlı sollu 4 çift mum bezi tarafından salgılanır. Arıların mum salgılayabilmeleri için sıcaklık 33-36 derece olmalıdır. Zayıf kovanlarda 1 Kg. mum için işçi arıların 4 Kg. bal, kuvvetli kovanlarda ise 3 Kg. bal tükettikleri gözlenmiştir.

            B) YAVRU ÇIKIŞI VE BAKIMI : Yumurtaların gelişmesi için en uygun sıcaklık 30°  dir. Bu biraz düşük veya fazla olabilir. Bu sıcaklığın 24° ye düşmesi yavru geliştirmeyi durdurmaz, sadece yavaşlatır. Koloni içerisindeki yavruların çıkışı ve gelişme hızı kuluçkalığın çevresindeki sıcaklığın düşmesi ile azalır

            C) YAVRU BAKIMI :

            1) 3 günlük işçi arılar bakıcılık görevi yaparlar. Bunlar ilk önce bal ve polenle 3 günlükten daha yaşlı larvaları beslerler.

             2) 5-6 gün olunca 1-3 günlükten daha genç larvaları beslerler

            3) 13. güne doğru işçi arıların yavru gıda bezleri fonksiyonunu yavaş yavaş kaybeder, 15. günde bezler körelir.

            4) 3. günden sonra yavrulara verilen gıda maddesi azalır. 4. günden sonra gözler muayyen aralıkta ziyaret edilir.

            5) 4.5-5 günlük larva ilk ağırlığının 1500 katına ulaşır.

            6) Larva devresinde toplam bakım besleme için 10.000 defa ziyaret edilir.

            D) İLK UÇUŞ : Başlangıçta 5 dakikayı geçmez. Bu uçuşlardaki maksat arıların çevreyi tanımaları ve kendi kovanlarının bulunduğu yeri tesbit içindir.

            E) KOVANIN HAVALANDIRILMASI : Arılar kovan uçuş deliği üzerinde başları kovan içine ve dışına dönük olmak üzere sıralanarak kanatlarını tıpkı yelpaze gibi büyük bir hızla çarparak dışarıdaki havayı içeri, içerideki pis havayı da dışarı atarlar. Böylece aşırı sıcak yaz günlerinde kovanların ısısı belli bir derecede tutulur. Taze nektarın olgunlaştırılması sonucu meydana gelen fazla rutubet de dışarı atılmıştır. 

            F) BEKÇİLİK GÖREVLERİ : Kovanlara girip çıkan bütün arılar kovan bekçileri tarafından kontrol edilir. Yüklü olarak kovanlarını şaşırıp dönenlere müsaade edilir.  Yabancı arılar kovana girdiğinde izopendik asetat adı verilen bir madde salgılarlar, bu alarm maddesidir.

            İŞÇİ ARILARIN KOVAN DIŞI GÖREVLERİ

            Koloni fertlerinin kovan dışı hizmetleri petek gözünden çıktıktan 21 gün sonra başlar. Kovan dışı hizmetleri; su, nektar, polen ve propolis taşıma faaliyetleridir. Bu arada da yapılan işler, kovan içi hizmetlerinde olduğu gibi yaş esasına dayanır. Kovan dışı hizmet yapan arılar belli gruplar halinde çalışır. Bu gruplar belli gıda kaynaklarının dışına çıkmazlar. Gıda kaynağı tüketildikten sonra kaynağı terk ederek başka bir kaynağa yerleşirler. Tarlacı arılar gıda kaynağı araştırıcı ve gıda toplayan arılar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kaynak zenginse aynı bölgede 2-3 grup faaliyet gösterebilir. Kaynak ister zengin isterse fakir olsun gruplar birbirlerinin sahasına girmezler.

            A) SU TAŞIMA FAALİYETLERİ : Su koloninin en önemli ihtiyacıdır. Kolonide yavru bulunmadığı kış döneminde arılar suya gerek duymazlar. Tükettikleri baldan ihtiyaçlarını karşılarlar. Bunun için kışlatmada çabuk kristalize olan ballar kullanılmamalıdır. Çünkü bu balı tüketmek için arılar suya ihtiyaç duyarlar, kışında bu suyu bulamazlar.

            Suyun arılar için önemi :

            1- Kuru ve sıcak havalarda yavruların su kaybını önleyerek ölümden korur

            2- Granüle balın yumuşatılıp tüketilmesini sağlar

            3- Kovan nisbi rutubetini ve suhunetinin belli seviyede kalmasını sağlar

            Su yüklü olarak kovana dönen arı 18 arıyı doyuracak kadar su taşır. Kovana suyu getiren arı rezervuar dediğimiz arılara suyu tevzi eder. Su bu arılar tarafından gerektiği şekilde kullanılır.

            Normal zamanlarda su petek gözlerinde depolanmaz. Ancak su aşırı sıcak ve kurak havalarda çerçevenin üst kısımlarında depolanır. Arıların %85’ I ılık suyu tercih eder. Suyun sıcaklığı 10-43 °C ise kaynaktan istifade ederler. Su yüklü arı kaynaktan kovana 3 dakikada gelir. Kovan içerisinde 2-3 dakika kalır, tekrar seferine başlar. Günde ortalama 50 sefer yapar ve bir seferde 25 mg su taşır. Günde toplam olarak 1250 mg su taşır. Normal olarak bir arının ne kadar suya ihtiyacı olduğu tesbit edilememiştir. Suya en fazla yavru yetiştirme zamanında ihtiyaç duyulur.

            B) NEKTAR TAŞIYICILARI : Günlük yapılan nektar seferi kaynağın yakınlığına, nektarın kalitesine ve zenginliğine göre değişir. Bir nektar seferi 27 dakikada tamamlanır. Nektar yüklü bir arının saatteki hızı 15 mildir. Yani ortalama 24 Km. dir. Bir nektar taşıyıcısı kovanda 3-10 dakika kalır, yükünü bırakır. Günde 7,5 - 10 saat çalışır ve günde 10-17 sefer yapar. Her seferde 40 mg nektar taşır. Bunun 10 mg ını yolda enerji olarak tüketir. Getirdiği nektarın % 54 ü bala dönüşür. Bir kg. nektar toplamak için 400.000-450.000 sefer uçuş yapması gerekir. 1 Gr. bal yapılabilmesi için 1500-2000 çiçeğin arılar tarafından ziyaret edilmesi gerekir.

            C) POLLEN TAŞIYICILARI : Polen taşıması nektar taşımasından daha az zaman alır. Kovana yüklü olarak gelen arı yükünü boşaltmadan önce değişik danslar yaparak kaynağın uzaklığını, istikametini ve yönünü tarif eder. Bu arada diğer arılar tarafından balla beslenir. Günde en az  5-8 en fazla 11-20 sefer yaparlar. En fazla vücut ağırlığının 1/3 ü kadar polen taşırlar. 450 Gr. polen taşıması için 4000-6000 polen taşıyıcısına ihtiyaç vardır.

            D) PROPOLİS TAŞIYICILARI : Arıların propolis taşıyabilmeleri için hava sıcaklığının 27-30 °C olması gerekir. Propolis bitki ve ağaçların çeşitli kısımlarından salgılanan yapışkan bir madde olduğu için arıların bunları koparıp almaları çok uzun zaman alır. Toplanan propolis ile ;

            1- Kovanın her türlü tamiri yapılır

            2- Dışarıya atılamayan pislikler kapatılarak tahrip edilir

            3- Yavru gözleri cilalanır

            4- Çerçeve ve çıta bağlantıları yapılır.

            ISININ KOLONİ FAALİYETLERİNE ETKİSİ : 10°C altındaki ve 37-38°C nin üzerindeki sıcaklıklarda arı faaliyetleri durur. Isı 37-38 °C nin üzerine çıktığı zaman arılarda felç görülür. Isı 10 °C civarında ve altında ise arılar uçma kabiliyetini kaybederler. 7 °C de ise hareket edemezler.

            NORMAL KOLONİ İÇİN FAALİYETLERE UYGUN SICAKLIKLAR :

            1- 21- 35 °C de koloniler normal faaliyetlerini sürdürürler

            2- Bu faaliyetlerin durma sınırı 20-36 °C dir.

            3- 14-20°C de arılar gömeç üzerinde nisbeten hareketsizdirler. 20°C nin üzerinde uçuşa çıkarlar. 10°C nin altında bir araya gelerek salkım teşkil ederler,salkımın iç sıcaklığı 14°C dir. Dış sıcaklığı her türlü kış şartlarında 7°C nin altına düşmez. Salkım içi sıcaklığı 14°C nin üstüne çıktığında salkım dağılır.

            ERKEK ARILAR : Koloninin erkeklik vasıfları gelişmiş fertleridir. En önemli görevleri ana arıyı döllemektir. Çiftleşme işini yapan erkek arı ölür. Bazı araştırmacılar yavru yetiştirme süresince kolonide ergin erkek arı bulunmasının koloni moralini yüksek tuttuğunu tesbit etmişlerdir. Erkek arılar çiftleşme dışında görünürde hiç bir iş yapmazlar, hazır yiyicidirler. Erkek arılar işçi ve ana arıdan daha enlidir, kuvvetli ve geniş yapılıdırlar. Erkeklik organları çok iyi gelişmiştir. Polen sepeti, mum salgı bezleri ve gıda bezleri yoktur, mide ve bağırsakları küçüktür, iğneleri yoktur.

                        Gelişme Devreleri              Gün

                        Yumurta                                 3

                        Larva                                     6.5

                        Mühürleme                            1.5

                        Dinlenme                               3

                        Krizalit hale geçiş                 1

                        Ergin hale geçiş                   9

                                   Toplam                      24

            Erkek arılar ananın petek gözlerine bıraktığı dölsüz yumurtalardan 24 günde çıkarlar. Gözlerden yeni çıkan erkek arı henüz cinsi olgunluğa gelmemiştir. Olgunlaşma devam etmektedir. Maksatlı yetiştirmede 12 günlük erkek arılardan olgun ve kaliteli sperma alınabilir. Fakat bu yaştaki erkek arılar başarılı çiftleşme yapamazlar. 14-16 günlük erkek arılar en kaliteli spermayı verirler. Spermalar testis tüplerinden geçerken gelişirler.3 günde meydana gelen spermanın miktarı 10-11 milyonu bulur. Erkek arıların gelişmesi uzun sürer.  Çünkü vücutları uzun ve iridir. Bundan dolayı fazla gıda tüketirler. İlk 3 gün arı sütü ile beslenirler. Sonra gıdanın bileşimi değişir. Gözden çıktıkları günden itibaren işçi arılar tarafından beslenirler. Erginleşen erkek arı kovan içerisinde midesini bal ile doldurduktan sonra uçuşa çıkar. Karnı acıktığında tekrar kovana döner. Kovandaki genç erkek arılar saatte 1 mg. uçan erkek arılar ise kovan içinde oldukları zaman 3 mg. bal tüketir. Uçuş esnasında yarım saatte 14 mg. bal tüketir. Bu rakam işçi arıların tükettiği miktarın 3 katıdır. Erkek arılar zamanının % 70-80 ini kovan içinde geçirir.

            Erkek arılar gözden çıktıktan sonra 8 gün deneme uçuşuna çıkarlar. İlk uçuş 5 dakikayı geçmez, sonraki uçuşlar 25-27 dakika arasında değişir. En fazla 50 dakika uçarlar. Erkek arılar bulunduğu kovandan 5 km. uzağa uçarak dönebilirler. Ömür uzunlukları mevsim, yetiştirme ve bakım şartlarına göre değişir. Ömürleri ortalama 54 gündür, 70 günden daha yaşlı arılar tesbit edildiği gibi 30 günden daha az yaşayanlarda tesbit edilmiştir.

            Erkek arılar kovanda ne kadar fazla olursa olsun ana arıyı rahatsız etmezler. Kolonide normal olarak erkek arı 1500 adet işçi arı gözü hasıl edecek bir sahayı işgal eder. 1000 adet erkek ergin hale gelinceye kadar tükettiği bal miktarı 800 gr. dır.

            Erkek arılar gıda toplayamadıkları için hayatlarının devamı işçi arılara bağlıdır. Kovanda veya tabiatta gıda yetersizliği varsa işçi arılar erkek arıları kovan dışına atarak ölüme mahkum ederler. Sonbaharda kolonide yeterli gıda maddesi olsa bile erkek arılar işçi arılar tarafından dışarı atılır. Bu da bize sonbaharda nektar akımının sona erdiğini ve arıların kışlama düzenine girdiğini gösterir.

            KOLONİDE ERKEK ARI BULUNMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR

            Ana arıların başarılı çiftleşme yapabilmeleri için çiftleşme mevsiminde cinsi olgunluk yaşına gelmiş yeter sayıda spermler veren erkek arı bulunması şarttır. Ana arılar kundaktan çıktıktan 5 gün sonra, erkek arılar ise 14-16 günde cinsi olgunluğa gelirler. Buna göre;

            1- Çiftleşmede kullanılacak erkek arıları meydana getirecek yumurtalar ana arıyı meydana getirecek yumurtalardan 20 gün önce yumurtlamış olmalıdır.

            2- Ana arıyı meydana getirecek yumurta, yumurtlamadan en az 10 gün önce erkek arı gözünün ağzı mühürlenmiş olmalıdır.

            3- Böylece meydana gelecek erkek arı, ana arı larvası 1 günlük olunca veya ana memesi mühürlenmeden 4 gün önce erkek arı gözden çıkmış olacaktır.

            4- Ana arının çıkışına 4 gün kala erkek arılar uçuşa başlamış olmalıdır. Bu hususların herhangi biri gerçekleşmiş olduğu taktirde elimizde erkek arı var demektir.

            KOLONİDE ERKEK ARI MEYDANA GELİŞ SEBEPLERİ

            1- Koloni yaşlı ve yorgun bir anaya sahiptir,

            2- Anasız kalmış bir kolonide ananın yerine yumurtlayan işçi arılar mevcuttur. Petek gözleri içinde dik olarak değil de yatık ve birden fazla gelişi güzel bırakılmışsa, ayrıca kolonide ana arı tesbit edilemiyorsa koloni yalancı anaya kaçmış demektir. Yalancı ana yumurtaları dölsüz olduğundan bu yumurtalardan erkek arı çıkacak demektir.

            KULUÇKALIK ( ARI AİLESİNİN GELİŞTİĞİ YER )

            Kuluçkalık, arı ailesinin geliştiği yerdir. Arıların gelişebilmesi için kuluçkalıkta bulunan çerçeveler çok yıllık olmamalıdır. Ana arının yumurta yapacağı sahanın bulunmasına önem gösterilmelidir. Kuluçkalıkta bulunan çerçeveler ilkbaharda kontrol edilmeli fazla bal var ise bu ballı çerçeveleri birden almamak kaydı ile çıkarmalı, yerlerine şişirilmiş petek konulmalıdır. Fakat ballı çerçevelerin üzerinde bulunan sırları ilkbaharda tarakla azar azar kanatmalı arılara yedirmelidir. Balın fazla olduğu yıllarda kuluçkalık mutlaka kontrol edilmeli petek gözlerinden çıkan yavru gözlerine işçi arılar ballığa çıkmadan bal doldurulur. Ana arının yumurtlama sahasını daraltmamak için kuluçkalıkta kapalı, yavru bulunan çerçeveleri ballığa çıkartmalı yerine boş

süzülmüş çerçeveler veya yeni çerçeveler atılmalıdır. Ballıkta çıkan yavruların yerine bal doldurulur. Yine kuluçkalıkta fazla eskimiş, siyah, küflü petek gözleri, büyük veya gayri nizami çerçeve bulundurulmamalı. Böyle çerçeveler var ise bunlar ballığa çıkartılmalıdır. Kuluçkalık arıcılıkta en önemli sahadır, yeni bir yılla bal mevsimi olan 1.5-2 ay haricinde kalan 10-10.5 ay çalışması dolayısı ile en çok dikkat edilecek yerdir. Kuluçkalık gayet temiz tutulmalı, çerçeveler düzgün ve birbirleri ile uyumlu olmalı. Ballıkta pek özellik aranmaz sadece kuluçkalıkta ve çerçevelerde uyum aranır.

            İLKBAHAR BAKIMI VE KOVANLARIN MUAYENESİ

            Kovanların İlk Muayeneleri : Havalar ısınmaya başladıktan sonra yapılmalı; kovanlar rüzgarsız, sıcak ve sakin havalarda öğleye doğru açılmalıdır. İlk kovan temizliğinde kovan dip tahtası üzerindeki ölü arılar, mum kırıntıları, küf vs. varsa el demirinin yassı ve keskin ağzı ile kazınarak bir kap içinde biriktirilir, etrafa saçılmaz. Kovanın iç muayenesi dışarıda ısının 14-15 °C yi bulduğu zaman ve işçi arıların büyük kısmının uçuş yaptıkları 10-16 saatleri arası yapılması uygun olur. Bu muayene başlamadan 10 dakika önce körük yakılarak hazırlanır. Maske giyilir, yeni arıcılığa başlayanlar eldiven giymelidirler. Yakılan körükler ile muayenesi yapılacak arı kovanıyı eğilmelerinin önüne geçilmiş olur. Elde yeterli temiz gömeç yoksa  bu taktirde kabartılmış gömeçler arasına kabartılmamış çerçeveler de verilir. Yahut ta ballığın tamamı kabartılmamış gömeçlerle dolu olabilir.

Hava ve  Nektar  durumuna göre birinci ballık 1/2-2/3 veya 3/4 nispetinde doldurulduğunda  ikinci ballık  verilmelidir. Yeni verilen ballık birinci  ballığın üzerine yerleştirilir. Üçüncü ballık verilecekse  birinci ballık ortaya,ikinci kuluçkalık üzerine,üçüncüde en üstte verilir. Bu arada üçüncü ballık verilmeden önce birinci ballık aşağı yukarı doldurulmuş,ikinci ballıkta en az 1/3 dolu olmalıdır. Eğer nektar akımı çok fazla ve kovanda hızlı nektar akımı varsa ikinci katın 1/2’si dolmadan üçüncü ballık verilebilir. Ballık verirken tam sıralanmış çerçeveler varsa bunlar kovandan alınmalıdır. Alınmazsa arılar sıralanmış çerçeve üzerinde gidip gelmekle balın esmerleşmesine sebep olabilirler.

            ZAYIF İKİ KOVANIN  BİRLEŞTİRİLMESİ : Bilhassa zayıf aileler uygun kış dönemini çıkaramayacaklarından bu gibi kovanlara ya başka kuvvetli kovandan yavrulu ve arılı,nakil yapmak veya iki zayıf kovanı birleştirmek suretiyle daha kuvvetli bir aile elde etmek gerekir. Zayıf arı diğer zayıf arı ile birleştirileceği zaman en yaşlı veya işçi arı sayısı az olanın anası alınır. Bu iş kışa girerken veya bal mevsiminden önce yapılır. Birleştirilecek arılar yan yana getirilir. Bu iş iki gün içinde geç saatlerde akşamları olur. En zayıfının uçuş deliği sinek teli ile kapatılır. Bundan gaye işçi arılara eski yerini unutturmaktır. Yukarıda da anlattığımız gibi elek teli ile uçuş deliği kapatılan arının anası birleştirilmeden birkaç saat önce imha edilir ki işçi arılar anasız kaldığını anlasınlar. Birleştirmede en büyük problem birbirini tanımayan arıların bir araya gelmesidir. Birbirinin kokusunu tanımayan arıların bir araya getirilmesi için bazı birleştirme metotları vardır. Bunlar;

1- Gazete kağıdı ile birleştirme, 2- Elek teli ile birleştirme, 3- Unlu birleştirme 4- Esansla (Koku) birleştirme,

            1- GAZETE KAĞIDI İLE BİRLEŞTİRME : Gazete kağıdı ile birleştirmede ana arısı kalan kovanın üzerine gazete kağıdı gerilir. Ana arısı imha edilen kovan gazete kağıdı serili kovanın üstüne oturtulur. Serilen gazete birkaç yerinden kürdan veya kibritle delinir. Bu engeli üstteki ve alttaki işçi arılar zamanla delerek birbirlerinin kokusuna da alışırlar. Böylelikle üstteki çerçevelerin alt kuluçkalığa indirilmesi gerekir.

            2- ELEKTELİ İLE BİRLEŞTİRME : Elek teli ile birleştirme aynen gazete kağıdında olduğu gibidir. Burada dikkat edeceğimiz husus 40-50 saat sonra elek teli alınarak kuluçkalık üstünde hapis edilen arılar alttaki arılarla kokuları birleştirmiştir. Elek teli alındıktan sonra üstteki çerçeveler kuluçkalığa alınır.

            3- UNLA BİRLEŞTİRME : Ana arısı olan kovanın tüm çerçevelerinin arası unlanır. Ana arısız bıraktığımız kovanda bütün çerçeve üzerinde bulunan arılar unlanır. Ana arısı kalan kovanın çerçeveleri seyrekleştirilir. Diğer kovanın çerçeveleri seyrekleştirilen çerçevelerin aralarına yerleştirilir. Sıhhatli bir birleştirme değildir, arıcılara tavsiye etmeyiz.

            4- ESANSLA (KOKU) BİRLEŞTİRME : Buda aynen unla birleştirmede olduğu gibidir. Yalnız arıları fazla ıslatmamak gerekir.
Duyurular  
   
Facebook beğen  
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol